Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından, 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan ile birlikte Ülkemize gümüş madalya kazandıran Milli Takım Sporcusu Yusuf Dikeç’e Fahri Doktora Payesi verildi.
Fahri Doktora Payesi Töreni ve “Başarıyı On İkiden Vurmak” başlıklı söyleşi Üniversitemiz Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Büyükçulcu, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Çağrı Kaya, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Cem Sağdıç, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı, ardından üniversitenin oda orkestrası tarafından bir müzik dinletisi sunuldu.
Törenin açış konuşmasını yapan SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, gençlere her zaman kendilerine özgü bir duruşlarının olması gerektiğini söyleyerek, “Milli kahramanımız Yusuf Dikeç’in duruşu, bu sözlerimizin fiziksel olarak vücut bulmuş halidir. Bu duruş, binlerce yıllık geçmişimize bir saygı duruşu ve gençlerimizin geleceğe olan bakışını şekillendirecek bir yol göstericidir.” diye konuştu.
Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Büyükçulcu ise SDÜ’ye, milli kahramanlarına özel fahri doktora programını düzenlediği için teşekkür etti ve Yusuf Dikeç’in başarılarının Isparta’yı gururlandırdığını belirtti.
Türk Olimpiyat tarihinde beş kez Olimpiyatlara katılan tek atıcı ünvanını elinde bulunduran, Paris 2024 Yaz Olimpiyatlarında Türkiye’nin bu branştaki ilk olimpiyat madalyasını kazanan Milli Takım Sporcusu Yusuf Dikeç’e Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi tarafından “Toplumsal Katkı Payesi” ödülü verildi.
Isparta Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa, ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Büyükçulcu, rektör yardımcıları, il protokolü, üniversitemiz akademisyenleri, idari personelimiz, öğrenciler ve misafirler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan programda ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal, “Bugün burada, Türk atıcılık sporunun önemli bir simgesi olan 2024 Yaz Olimpiyatlarında karışık takım 10 metre havalı tabanca kategorisinde Türkiye’ye bu branştaki ilk Olimpiyat madalyasını kazandıran Sayın Yusuf DİKEÇ’i ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Kendisi, sadece ulusal değil, uluslararası alanda da ülkemizi başarıyla temsil eden bir sporcu olarak bizlere ilham vermektedir. Yusuf DİKEÇ, azmi ve disiplini ile spor dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Başarılarının ardındaki hikaye, gençlerimize sporun sadece bir rekabet değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu göstermektedir. Bugün burada onunla birlikte, sporun ruhu, kazanmanın ve kaybetmenin anlamı üzerine sohbet edeceğiz. Yusuf DİKEÇ’in deneyimlerinden alacağımız dersler, sadece sporcularımız için değil; her birimizin hayatına dokunacak, hedeflerimize ulaşma yolunda bize cesaret verecektir. Onun sporculuk kariyeri, zorlukların üstesinden gelmenin, disiplinli çalışmanın ve asla pes etmemenin ne denli önemli olduğunu bizlere hatırlatıyor. Bu fırsatı değerlendirmek ve Yusuf Dikeç’in hikayesini dinlemek için buraya katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Umarım bu söyleşi, sizlere yeni bakış açıları kazandırır ve ilham verir. Yusuf DİKEÇ’e hoş geldin diyor, kendisine burada sorularımızı yöneltmek için sabırsızlandığımızı belirtmek istiyorum” dedi.
Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Özçelik, “Olimpiyatlara beş kez katılan ilk Türk atıcılık sporcumuz unvanını taşıyan Yusuf DİKEÇ, Paris 2024 Yaz Olimpiyatlarında karışık takım 10 metre havalı tabanca kategorisinde Türkiye’ye bu branştaki ilk Olimpiyat madalyasını kazandırmıştır. Millî sporcumuz; atıcılık sporunun tanıtılması, Türk sporcusunun niteliklerinin uluslararası alanda örnek alınması ve millî değerlerimizin dünya çapında bilinmesine öncülük ederek önemli katkılar sunmuş, ülkemizin tüm dünyada spor ve kültür elçiliğini üstlenmiştir. Avrupa ve Dünya Şampiyonaları ile Olimpiyatlarda ülkemizi temsil eden ve kazandığı üstün başarılarla Türk sporunun gelişimine, Türkiye’nin atıcılık sporunda Dünyada güçlü ülkeler arasında yer almasına, ülkemizin etkin tanıtımına katkıları ve Türk gençlerine ilham kaynağı oluşturması vesilesiyle Sayın Yusuf DİKEÇ’e, Üniversitemiz Senatosunca “Toplumsal Katkı Payesi” verilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.” metnini içeren senato kararını okudu.
Senato kararının okunmasının ardından ISUBÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Çatal tarafından, Yusuf Dikeç’e Toplumsal Katkı Payesi takdim edildi.
Paye takdiminin ardından Yusuf Dikeç öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi. Yusuf Dikeç konuşmalarında, “Zaman çok önemli. Öğrenmenin yaşı ve sınırı yoktur. Zamanı geriye getiremeyiz. 5 dünya 4 Avrupa şampiyonasında ödülümüz vardı ama hiçbiri bu kadar ses getirmedi. Çok çalışacaksınız, sonrası nasip rızık ve şansı ile ortaya çıkacak. Bizim hikayemiz burada bitmedi, 2028’e kadar yine çalışacağız çok çalışacağız. Benim naçizane sizlere tavsiyem, her ne iş yapıyorsanız yapın çok çalışın. Duruşum ikonik ve dünyada tanınır oldu. Olimpiyat ruhu denince dopingin olmadığı centilmenliğin önde olduğu en doğal en saf en duru insan yeteneğini akla geliyor. Benim duruşumun dünyada kabul görmesinin en büyük sebebi en saf en duru en doğal bir sporcu olmamızdan dolayıdır. Hayat bir mücadeledir. Mücadeleyi bırakmıyoruz. Kendinize yaşam felsefesi oluşturup çizginizi doğru çizin. İnşallah Isparta’ya da 10 m havalı tabanca poligonu kurulur, sizlerin de bu spor dalına ilgisi artar. Gümüşün altından daha değerli olduğunu bu yarışta anladık. Sporun herhangi bir dalıyla mutlaka ilgilenin. Popülerlikten çok insanların gönlünü kazanabilmek daha güzel. Bazılarını para, bazılarını ev, bazılarını araba mutlu eder. Ama dünyanın en zengin adamı benim. Sağlığım yerinde, 9 yaşımda çocuğum var ve ben ona öyle bir miras bırakıyorum ki benim babam dünya şampiyonu oldu diyecek. İnsanların gönlünü kazanmak ülkemize ve ailemize güzel bir miras bırakmak benim en büyük zenginliğim.” dedi.
Program, öğrencilerin Yusuf Dikeç ile karşılıklı soru cevabının ardından aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerli ve milli teknolojik atılımlarına önemli katkılarda bulunan Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ı ağırladı.
SDÜ Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Milli Teknoloji Hamlesi Söyleşisi ve Fahri Doktora Payesi Töreni”ne Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Belediye Başkan Yardımcıları, Isparta Valisi Abdullah Erin, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Ayyıldız, ISUBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Murat Öztürk, Rektör Yardımcısı Ramazan Özçelik, Garnizon Komutanı P. Kıd. Alb. Merdin Kışkan, Cumhuriyet Başsavcısı Doç. Dr. Aydın Turhan, İl Jandarma Komutanı Jan. Kd. Alb. Dr. Yunus Emre Karamanoğlu, Eğirdir Dağ Komando Komutanı Tuğgeneral Ahmet Aşık, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Çağrı Kaya, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Tufan Uysal, İl Milli Eğitim Müdürü Recai Ocak, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hüseyin Güçlü, Ak Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, İl Emniyet Müdürü Erdem Bildirici, STK temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. ISUBÜ ve SDÜ tanıtım filmlerinin sunulmasının ardından açış konuşmasını gerçekleştiren Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, Selçuk Bayraktar’ın Türk gençliğine özgüven kazandırdığını, yerli ve milli savunma sanayisinde önemli adımlar atılmasına öncülük ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Saltan, “Bu buluşmanın öyküsü, gökyüzüne atılmış nice değerli adımın aziz milletimizin yüreğine yazılışının nişanesidir. Yerli ve milli değerlerimizi bilimin ışığında yarınlara nakşetmesinin öyküsüdür bu buluşma. Gençlerimizin gülen gözlerindeki azmin kendi topraklarına hizmet etme hayalini her geçen gün daha da gerçeğe dönüştüren cesaret edişimizdir aslında bu buluşmanın öyküsü. Selçuk Bayraktar, insanlığa hizmet etmenin gururunu hepimize armağan etmiştir.” diye konuştu.
Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen yaptığı konuşmada, Türkiye’nin geçmişte savunma sanayisinde yaşadığı zorluklara değindi. Başdeğirmen şunları söyledi: “Yıllardır savunma sanayisindeki eksiklikler nedeniyle üzülürdük. Almış olduğumuz hava savunma unsurları, bize bu ürünleri satan ülkelerin komutasında olurdu. Biz de o komutlara uymak zorunda kalırdık. O günlerden bugüne geldik. Bugün, dünyanın en önemli teknolojilerine sahip savunma sanayiinde söz sahibi olan ülkeler arasına girdik. Dosta güven, düşmana korku veren gücümüz her geçen gün adım adım ilerliyor.”
Isparta Valisi Abdullah Erin, teknolojinin çok hızlı değişip dönüştüğünü ifade ederek şöyle konuştu: “Bilgi ve teknolojiye hâkim olan ülkeler, dünyada söz sahibi olmakta ve gidişata yön vermektedirler. Türkiye son 20 yıl içinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük bir değişim sürecinden geçti. Bu dönemde yapılan yatırımlar ve atılımlar sayesinde Türkiye güçlü bir teknoloji altyapısına sahip oldu. Mesele tam bağımsız olmaktır. Ayakta kalabilmemiz ve güçlü bir Türkiye inşa etmemizin temelinde yatan unsur budur. Bunun yolu da teknolojiyi yönetmek, tasarlamak ve ihraç etmekten geçiyor.” Selçuk Bayraktar’ın Türkiye’nin savunma sanayisindeki katkılarına da değinen Vali Erin, “Sayın Selçuk Bayraktar sayesinde Türkiye, teknolojik anlamda ciddi söz sahibi konumuna gelmiştir. Kendisine teşekkür ederken, Bayraktar’ı burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Milli Teknoloji Hamlesi” konulu söyleşisinde, Baykar Teknoloji’nin kuruluş sürecini ve insansız hava araçlarının (İHA) gelişimini anlattı. Bayraktar, 2000’li yılların başında Türk Silahlı Kuvvetleri için minyatür bir şekilde üretilen ilk İHA’nın ardından, Bayraktar TB2’nin dünyada en fazla ülkeye ihraç edilen İHA olduğunu söyledi. Bayraktar, Kızılelma adlı İHA’nın 2023 yılına bir ay kala uçurulmasının, Cumhuriyet’in 100. yılına özel bir anı olduğunu belirtti. Türkiye’nin uzay hedeflerine de değinen Bayraktar, kısa pistli gemilerden yapılan ilk SİHA uçuşunun da dünya tarihinde bir ilki oluşturduğunu vurguladı.
Baykar’ın 20 yıl önce küçük bir mühendislik girişimi olarak başladığını, ancak bugün dünya çapında büyük bir İHA üreticisi haline geldiğini anlatan Bayraktar, Baykar’ın şu anda dünya İHA pazarının yüzde 60’ını elinde bulundurduğunu ifade etti. Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik oranının yüzde 80’lere yükseldiğini, Baykar’ın ise tüm gelirinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan sağladığını vurguladı. Bayraktar, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bu başarılarının gençler için büyük bir ilham kaynağı olduğunu belirterek, “Sizler dünyaya damgasını vuracak teknoloji girişimlerini kurup bütün insanlığın ve ülkemizin faydasına eserler geliştirebilme imkânına sahipsiniz. İnşallah onları da hep birlikte kurduğunuz takımlarla gerçekleştireceksiniz.” dedi.
Süleyman Demirel Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, “Nağmelerle Zamanda Yolculuk” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında Isparta Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerle bir araya geldi. Düzenlenen etkinlik, yaşlı bireylerin yalnız olmadığını hissettirmek ve onların anılarını onurlandırmak amacıyla gerçekleştirildi.
Proje kapsamında huzurevi sakinlerine SDÜ müzik topluluğundan iki öğrenci, 80’ler ve 90’ların unutulmaz türkülerini söyleyerek müzik dinletisi gerçekleştirdi. Türkülerin ardından huzurevinin bir köşesi, “Geçmişten Bugüne Değerlerimiz” temasıyla anı köşesi olarak düzenlendi ve huzurevi sakinlerinin geçmişteki fotoğrafları sergilendi. Son olarak huzurevi sakinleri ile Yeşilçam repliklerini içeren bir bilgi yarışması yapıldı.
Isparta İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ali Aslan’ın desteklediği proje, İletişim Fakültesi öğrencileri Gizem KARAARSLAN, Esra TUĞRUL, Ali DEMİR, Ali GÜRÇALI, Shahnoza ERNAPASOVA, Selçuk ÇAKIR ve Samet ŞİMŞEK tarafından gerçekleştirildi. Proje ekibi adına konuşan Gizem KARAARSLAN, “Birlikte geçirdiğimiz vakit çok anlamlıydı. Yaşlılarımızın yüzlerindeki küçük bir tebessüm bile bizim için büyük bir değer taşıdı” dedi. Etkinlik sonunda huzurevi sakinlerine pasta, börek, kurabiye ve meyve sularından oluşan ikramlar sunuldu.