Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul’un duyurduğu 42 köye halı saha yapımı projesi, ilk bakışta olumlu bir gelişme gibi görünse de aslında kaynakların yanlış kullanımına ve bölgenin gerçek sorunlarının göz ardı edilmesine yönelik ciddi eleştirileri hak etmektedir. Isparta’nın köylerinde halihazırda çözüm bekleyen pek çok sorun varken, milyonlarca liralık bir bütçenin halı sahalara harcanması, karar alıcıların öncelik belirlemedeki başarısızlığını ortaya koymaktadır.
Isparta, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin temel geçim kaynağı olduğu bir bölge olmasına rağmen, su sorunu giderek derinleşmektedir. Eğirdir Gölü’nün kuruma tehlikesiyle karşı karşıya olması, bölgedeki çiftçileri ve köylüleri ciddi bir ekonomik çıkmaza sürüklemektedir. Tarımsal üretim düşerken ve çiftçiler susuzlukla mücadele ederken, altyapı sorunları devam ederken, işsizlik günden güne artarken, köylerin halı sahaya mı yoksa temel yaşam koşullarını iyileştirecek yatırımlara mı ihtiyacı olduğu ortadadır. Kamu kaynaklarının bu şekilde israf edilmesi, halkın asıl beklentilerinin yöneticiler tarafından ne kadar göz ardı edildiğini göstermektedir.
Kırsalda yaşayan gençler için spor yapma imkânlarının artırılması elbette önemlidir. Ancak, bu gençlerin en büyük sorunu spor yapacak alanların eksikliği değil, geleceğe dair belirsizliktir. Tarım alanlarının verimsizleşmesi, iş imkanlarının yok denecek kadar azalması ve eğitim olanaklarının kısıtlı olması, bu gençlerin köylerinde kalmasını imkânsız hale getirmektedir. Halı saha yaparak kırsaldaki gençlerin sorunlarına çözüm üretildiğini iddia etmek, gerçekleri görmezden gelmekten başka bir şey değildir.
Bu projenin sürdürülebilirliği de büyük bir soru işaretidir. Yapılacak sahaların bakım ve işletme maliyetleri nasıl karşılanacaktır? Kullanılmayan veya atıl durumda kalan birçok kamu yatırımı varken, halı sahaların akıbeti de benzer şekilde mi olacaktır? Yöneticiler, halkın gerçek ihtiyaçlarını göz ardı ederek popülist politikalarla günü kurtarmaya mı çalışmaktadır? Yerel yönetimlerin öncelikli görevi, halkın yaşam kalitesini artıracak kalıcı projelere odaklanmaktır. Su kıtlığına karşı çözüm üretmek, kırsaldaki gençlere istihdam sağlamak, eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirmek yerine halı sahalar yaparak halkı memnun etmeye çalışmak, yönetim anlayışının ne kadar sığ olduğunu gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, 42 köye halı saha yapımı projesi, Isparta’nın ve kırsal kesimde yaşayan vatandaşların gerçek sorunlarına çözüm sunmayan, sadece vitrin projelerden biri olmaktan öteye geçemeyecek bir adımdır. Kamu kaynakları, toplumun gerçek ihtiyaçlarına göre kullanılmalı, plansız projelerle boşa harcanmamalıdır. Bölgedeki susuzluk, işsizlik ve eğitim gibi temel sorunlar çözülmeden atılan bu adım, bir hizmet değil, kaynak israfıdır.