Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Merve Erçelik Koncak, bu yıl gerçekleştirilecek olan 20 Kasım Dünya KOAH Günü temasının “HAVAMIZI KORUYALIM, KOAH’SIZ YAŞAYALIM” olarak belirlendiğini iklim değişiminin etkilerini de içerecek şekilde temiz hava ve akciğer sağlığının öneminin vurgulanması amaçlandığını ifade etti.

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Merve Erçelik Koncak yaptığı açıklamada şunları dile getirdi; “ Yapılan çalışmalara göre dünyadaki her on yetişkinden biri KOAH hastasıdır ve KOAH’ta yetersiz tanı önemli bir sorun olup hastaların %60-85’i halen tanı almamış durumdadır.2023 yılındayapılan çalışmaya göre ülkemizde doktor tanılı KOAH sıklığı 45 yaş üstü bireylerde ortalama yüzde 8.8’dir.”dedi.Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığıdır. İleri yaşlarda daha sık görülse de erken yaşta da başlayabilir ve genç bireyleri de etkileyebilir. KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü her türlü tütün dumanına (sigara, nargile, puro, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri gibi) maruziyettir.

Pasif olarak tütün dumanına maruziyet de KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, yoğun şehirleşme nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun ve kömür gibi fosil yakıtlar ile bitki sapları ve tezek gibi biyokütle yakıtlarının dumanının solunması KOAH hastalığına neden olan önemli risk faktörleridir. Yetersiz beslenme, özellikle çocuklukta geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruziyete bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir. Bunun yanı sıra küresel iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan anormal hava olayları (aşırı sıcak ya da soğuk gibi) ve orman yangınlarının KOAH görülme sıklığını artıracağı, hastalığın seyrini olumsuz etkileyeceği ve erken ölümlere neden olacağı öngörülmektedir.KOAH’da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Hastalığın tanısı, sağlık kurum ve kuruluşlarında, basit bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilir.

Solunum fonksiyon testi olarak isimlendirilen bu test hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirler. Hem KOAH’ın önlenmesinde hem de hastalık yükünün azaltılmasında ilk ve en önemli müdahale basamağı risk faktörleriyle mücadele edilmesidir. KOAH teşhisi konulan kişilerin bahsi geçen risk faktörlerinden (tütün ve tütün ürünleri, iç ve dış ortam hava kirliliği) uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları çok önemlidir. KOAH hastalarının, yaşadıkları yerlerin hava kalitesini T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurulan Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağından takip etmeleri ve dış ortam aktivitelerini buna uygun olarak düzenlemeleri faydalı olacaktır. Bu bağlamda, hava kirliliği bulunan yerlerde, özellikle dış ortama çıkılması halinde maske kullanılması da uzmanlar tarafından yapılan öneriler arasında yer almaktadır.

KOAH’ın bireysel tedavisinde “inhaler” olarak bilinen ve solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla, hava yollarındaki daralmanın azaltılması, hastanın olabildiğince rahatlatılması ve yaşam kalitesinin artırılması amaçlanmaktadır. Ancak, belirtilen amaçlara ulaşılabilmesi için bahsi geçen ilaçların düzenli ve doğru kullanılması gerekmektedir. Öte yandan, hastalığın seyrini kötüleştirecek alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yapılması önemlidir. Solunum yetmezliği gelişen hastalar, evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç duyabilmektedir. Bunun yanı sıra akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlamaktadır.

Bakanlığımız, risk faktörleriyle etkin mücadele edilerek KOAH hastalığının önlenmesi; hasta olanların erken teşhisi, düzenli takibi ve uygun tedavisi için önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu doğrultuda; ilgili paydaşlarla birlikte “Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programını -GARD” hazırlayarak uygulamaya koymuş, birinci basamakta çalışan hekimlere yönelik “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığını Değerlendirme ve İzlem Kılavuzunu” hazırlamıştır. Bu yıl gerçekleştirilecek olan Dünya KOAH Gününün teması “HAVAMIZI KORUYALIM, KOAH’SIZ YAŞAYALIM” olarak belirlenmiş olup iklim değişiminin etkilerini de içerecek şekilde temiz hava ve akciğer sağlığının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.

Akciğerlerinizi sağlıklı tutabilmeniz ve sağlıklı nefes alabilmeniz için;

Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın.

Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun.

Düzenli ve dengeli beslenin.

Düzenli egzersiz yapın.

Yaş grubunuza uygun aşınızı olun.

İklim değişimine duyarsız kalmayın.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan, SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nde ameliyata alındı.

Rektör Saltan’ın ameliyatı tititzlikle gerçekleştirilirken, tedavi süreci için hastanede bir süre gözetim altında kalacağı öğrenildi. Rektör Saltan’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 100. doğum yılını kutlamak amacıyla özel bir program düzenledi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi B Salonu’nda gerçekleştirilen program, Akademik Oda Orkestrası tarafından sunulan müzik dinletisi ile başladı.

Programın açış konuşmasını SDÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan yaptı. Sözlerine vefanın önemini vurgulayarak başlayan Prof. Dr. Saltan, “Vefanın olmadığı yerde gelişme de, büyüme de olmaz. Bu sebeple öncelikle doğumunun yüzüncü yılında adını taşıdığımız ve üniversitemizde büyük emekleri olan 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i büyük minnet ve saygı ile anıyor, bu toplantıya katılım sağlayan herkese ve emeği geçenlere içtenlikle teşekkür ediyorum.” dedi.

Demirel’in Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Prof. Dr. Saltan, 50 yılı aşkın süre boyunca devlet hayatında aktif bir rol üstlendiğini vurguladı. “Demirel, Türkiye’nin canlı bir demokratik hayata sahip olabilmesi için çaba gösterdi ve demokrasiyi geleceğe taşınması gereken bir emanet olarak gördü” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Saltan, Demirel’in ulusal ve uluslararası alandaki katkılarına dikkat çekti. Ayrıca, Ispartalılar için Demirel’in ayrı bir önemi olduğunu belirten Prof. Dr. Saltan, onun doğduğu topraklarda, onun adıyla doğup büyüyen Süleyman Demirel Üniversitesinin de Isparta’nın bereketli toprağında yaşayan bir eğitim tohumu olduğunu ifade etti.

Rektör Prof. Dr. Mehmet Saltan’ın konuşmalarının ardından Öğr. Gör. Muharrem Zafer Çağlar moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele geçildi. Öğr. Gör. Çağlar, SDÜ’nün istisnasız bütün etkinliklerine katılan Süleyman Demirel’in eğitim ve siyaset alanındaki etkilerini anlattı.

Panele konuşmacı olarak katılan 27. Dönem Isparta Milletvekili Aylin Cesur da SDÜ’nün kuruluşundan bu yana gelişimine şahit olduğunu belirterek, “Süleyman Demirel ve Şevket Demirel üniversitemizin gelişmesi için büyük çaba sarf etti. Sayın Süleyman Demirel’den çok şey öğrenmeye gayret ettim. Ondan öğrendiğim şeylerin başında her şeyi Atatürk’e borçlu olduğumuz ve Cumhuriyet’e sadakatle bağlı olmamız gerektiği geliyor. Bir Atatürk sevdalısı olan Demirel, her geldiği görevde cumhuriyete sadık kalmıştır. Ömrü birçok eser ve hizmetle dolu.” dedi.

Demirel’in siyasi yaşamına yönelik anılarını paylaşan 19. ve 20. Dönem Çevre Bakanı Hamdi Üçpınarlar ise şunları söyledi: “Sevgili gençler, bugün ismini taşıdığınız Süleyman Demirel’in hayat hikayelerini dinliyorsunuz. Siyaset, hizmet etme sanatıdır. Yürüdüğünüz yolda, okuduğunuz okullarda kullandığınız elektrikte siyasetin, Demirel’in de izleri var.” Eski Bakan Üçpınarlar, “Demirel ülkenin kalkınmasının sanayi ile olacağını biliyordu ve sanayi devrimini gerçekleştirdi. Barajlar, yollar yaptı. Demirel her şeyi mükemmel yapmaya çalışırdı. Son derece demokratik bir insandı. Bu toprakların kıymetini bilmeliyiz ve hizmet etmeliyiz. Bu üniversitede okumaktan gurur duyun. Siz de birinciliklerle Türkiye’ye örnek olun.” diye konuştu.

Konuşmasında Demirel’in siyasi kişiliğine değinen Eski Diplomat Mehmet Ali Bayar, “Ben, sayın Cumhurbaşkanımızın dışişleri baş danışmanı olarak görev yaptım. Demirel’in bilmediği hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi dünyaya açan vasıfları vardı. Bu millet Demirel’e baba, Cumhurbaşkanı sıfatını verdi. Demirel, benim tanıdığım tarih ve coğrafya şuuru en yüksek olan liderdi.” dedi. Bayar, sözlerinin devamında Demirel ile olan anılarını paylaştı.